Büyük insanların ortak özelliklerinden birisi de her işi zamanında yapmalarıdır. Onun için yanlarında kalma bahtiyarlığına erenler hep çok dikkatli yaşama mecburiyetindedirler. Kurb- u Sultan ateş-i suzanest(Sultana yakınlık yakıcı bir ateştir) demişler. İşte Muhterem Sungur ağabeyin şu hatırası bu meseleye çok güzel ışık tutuyor;
“Bir gün gene böyle mübarek bir gece idi. Geceyi ihya etmeye çalışıyorduk. Üstad beni odasına çağırdı. Dedi ki; ‘Ankara ya Tevafuklu Kuran-ı Kerimin bastırılması konusunda Diyanet’e bir mektup yaz. Ben “olur Üstadım”dedim. Odasından çıktım. Bizde de sofuluk var ya? Bu mübarek geceyi daha sevaplı şeylerle evradla ezkârla değerlendireyim. Şimdi mektubun sırası değil. Gündüz münasip bir vakitte yazarım diye düşündüm. Okumaya devam ettim.
İki saat sonra Üstad beni tekrar yanına çağırdı. “Mektubu yazdın mı”? diye sormasın mı. Ben mahcubiyetle; “Yazmadım, Üstadım” dedim. Üstâd yüz hatlarından canının sıkıldığını, üzüldüğünü, kızdığını belli etti. Sen misin yazmayan…Sabahleyin ceza olarak mektup yerine beni Ankara’ya postaladı. “Sen kendin gidip bu mevzuyu görüş” dedi.