İnsanda etki bırakan birçok tavır güzelliği vardır. Hikmetli bir konuşma nasıl kalpte etki uyandırıyorsa, konuştuğunu uygulayan, en güzel şekilde yerine getiren insan da karşı tarafa olabilecek en fazla faydayı sağlar. Anlattığı konuyu aynı zamanda kendi üzerinde yaşatan insan bu konudaki en güzel örneği oluşturur. Hatta bazen insanın konuştuğuna şahit olmadan sadece tavrıyla bile bu etki yaşanabilir. Said Nursi'nin ifadesiyle, "lisan-ı hal, lisan-ı kalden daha tesirlidir." (Şualar, s. 258)
Halin insan üzerindeki tesiri herkesçe bilinen bir durumdur. Üstün ahlaklı bir insan hemen fark edilir ve karşısındaki kişilere birçok konuda doğru yönde karar aldıran bir etki uyandırır. Herkes olgun, aklı başında, efendi, dengeli, güler yüzlü, samimi, temiz bir insanla birlikte olmaktan hem büyük zevk alır hem de o kişiyle kıyas yaparak kendi eksikliklerini tespit edebilir. Bu tespit de, huyunu daha güzelleştirmesi için vesile olur.
Lisan-ı halle etki uyandırabilmek çok önemlidir ve bu yolla oluşan güzellik benzeri olmayan bir güzelliktir. Çünkü bir kişi çok güzel konuşmalar yapabilir, ancak bu konuşmaları destekleyen hal ve tutum son derece mühimdir. Aksi takdirde söylediğini uygulamayan bir insan son derece olumsuz bir etki de oluşturabilir. Güzel olan ve çevresindekileri etkileyen hal ve tavır mükemmelliğidir. Bunu elde etmemin yolu da insanın her anını vicdanının sesini dinleyerek ve kendisine söylediklerini hemen hiç ertelemeden anında yerine getirmekle mümkündür. Vicdanını kullanmayı hayatının her saniyesine yayan kişi olabilecek en üstün ahlaka ve en mükemmel tavra aday olur.