İSLÂM ÂLEMİNİN DOSTLUĞUNU KAZANMANIN EHEMMİYETİ
Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin nazara verdiği mühim iki husus, bu memleket ve İslâm âlemi için ehemmiyetdir. Dinsizlik cereyanı bu memlekete girmek ve hâkim olmak için yıllarca çalışmıştır. Risale-i Nurla yapılan din hizmeti bu cereyanı, evvela dayandığı temeller itibariyle ilmi olarak mağlup etmiş, bilahare milleti ikaz ederek maddi hakimiyetine de izin vermemiştir.
Risale-i Nur’un ikinci mühim hizmeti ise; milletimizin İslâm âlemiyle dostluğunun devam etmesi ve her cihetten kuvvetlenmesi için Risale-i Nur Talebeleri ve bu vatanın hamiyetli siyasileri bu dostluğun tekrar başlaması ve genişleyerek devam etmesi için çalışmaları elzemdir.
Üstad Hazretleri birçok mektubunda bu hakikati beyan etmiş ve bu mektubu da, ehemmiyetinden dolayı Mektubat’ın ahirine ve Sikke-i Tasdik-i Gaybi Mecmuasına ve Emirdağ Lahikası-l kitaplarına dercetmiştir. Üstadın İslâm Birliğine verdiği ehemmiyeti, bugünün Nur Talebeleri de vermek mecburiyetindedir diye düşünüyoruz.
İKİ DEHŞETLİ MANEVÎ BELAYI DEF'ETMEK
“Risale-i Nur'un bu vatan ve millete kazandırdığı büyük ve çok mukaddes iki neticeyi beyan etmesi, filhakika aynen bu iki neticenin tezahürü ve bu memlekette ve âlem-i İslâmda görülmüş olması dolayısıyla bu mektub çok ehemmiyetlidir.
BİSMİHİ SUBHANEHU
Risale-i Nur, bu mübarek vatanın manevî bir halaskârı olmak cihetiyle; şimdi iki dehşetli manevî belayı def'etmek için matbuat âlemi ile tezahüre başlamak, ders vermek zamanı geldi veya gelecek gibidir zannederim.
O dehşetli beladan birisi: Hristiyan Dinini mağlub eden ve anarşiliği yetiştiren, şimalde çıkan dehşetli dinsizlik cereyanı bu vatanı manevî istilâsına karşı Risale-i Nur bir sedd-i Zülkarneyn gibi bir sedd-i Kur'anî vazifesini görebilir.
İkincisi: Âlem-i İslâm'ın bu mübarek vatanın ahalisine karşı pek şiddetli itiraz ve ittihamlarını izale etmek için matbuat lisanıyla konuşmak lâzımgelmiş diye kalbime ihtar edildi.
Ben dünyanın halini bilmiyorum, fakat Avrupa'da istilâkârane hükmeden ve edyan-ı semaviyeye dayanmayan dehşetli cereyanın istilâsına karşı Risale-i Nur hakikatları bir kal'a olduğu gibi, âlem-i İslâm'ın ve Asya Kıt'asının hal-i hazırdaki itiraz ve ittihamını izale ve eskideki muhabbet ve uhuvvetini iade etmeğe vesile olan bir mu'cize-i Kur’aniyedir.
Bu memleketin vatanperver siyasîleri çabuk aklını başına alıp Risale-i Nur'u tab'ederek resmen neşretmeleri lâzımdır ki, bu iki belaya karşı siper olsun.
Acaba bu yirmi sene zarfında iman-ı tahkikîyi pek kuvvetli bir surette bu vatanda neşreden Risale-i Nur olmasaydı; bu dehşetli asırda, acib inkılab ve infilâklarda bu mübarek vatan, Kur'anını ve imanını dehşetli sadmelerden tam muhafaza edebilir miydi? Her ne ise…
Said Nursî”
Mektubat sh:482, Emirdağ Lâhikası-l sh:102, Sikke-i Tasdik-i Gaybi sh: 216)