|
| MOLLA ABDULHAMİD AĞABEY ÜSTADI ANLATIYOR | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
MSG Moderatör
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 26/01/09
| Konu: MOLLA ABDULHAMİD AĞABEY ÜSTADI ANLATIYOR 2009-03-03, 15:20 | |
| Molla Hamid Diyor:
“Erek Dağı’nda bir yaz mevsimi boyunca Üstâd’la beraber kalmıştık. Burada evvela Hazret i Üstâd’ın hayvanlara karşı gösterdiği şefkatin bir kaç örneğini vermek isterim. (Kısa kısa ve mealen) 1 Dağlarda, bol miktarda yaban elmaları bulunurdu. Biz bu elmalardan koparıp yemek istediğimizde, Üstâd mani’ olurdu. “Bizim hissemiz bağlar ve bahçelerdekilerdir. Bizim rızkımızı Cenab ı Hakk oralarda tayin etmiştir. Bu yabani meyveler, yabani hayvanların rızkıdır. Onların kısmetine dokunmamamız gerektir” derdi.
2 Bir gün bir avcı, Erek Dağı’nda bir iki keklik avlamış... Üstâd bunu duyunca üzüldü. “Cenab ı Hak ehlî hayvanları bize musahhar etmiş. Dağ’daki hayvanlardan ne istiyorlar?” dedi. Aynı günün akşamında, bir kurt o avcının sürü içindeki bir keçisini öldürmüş, yemişti. Bu haber üzerine, Hazret i Üstâd gülerek: “Tam, tam! Ben kurdumu gönderdim, kekliğin intikamını aldı.” dedi.
3 Bir yaz gecesi Üstâd’la birlikte Zernabad suyu yanındaki eski harabe kilisede idik. Biz yattık, geceleyin baktım bir kurt içeriye Hazret i Üstâd’ın yanına gelmiş bekliyor. Ben korktum, sesimi çıkarmadım. Biraz sonra Kurt gitti. Sabah oldu, Üstâd Hazretleri akşamki hadiseyi bir vesileyle ben sormadan kendisi anlattı:
“Dün gece, geç vakitte ben kalkmış, elbisemi giyiyordum. Açık kapıdan bir hayvan girdi. Ben evvela köpek zannettim. Sonra bana doğru geldi, baktım ki kurt... o zaman düşündüm, bu hayvanın niyeti nedir acaba? Karşımda durarak bana bakmaya başladı. Yarım saat kadar durdu. 0 bana, ben de ona baktım. Sonra çekilip gitti. , Ben onun halini şöyle tefsir ediyorum; lisan ı hal ile diyordu ki: “Bu kadar zamandır senin yanında durdum, bana bir ikramda bulunmadın. Öyle ise ben de sana minnet etmiyorum, işte gidiyorum. Rezzak ı Hakiki’nin sofrasında rızkımı arayacağım.” Bu kurt hadisesi münasebetiyle, bir gün ben Üstâd’a kurtlardan çok korktuğumu söylediğimde, Üstâd: “Kardeşim bak, eğer bu yırtıcı hayvanların dizginini Allah yed i kudretinde tutmasaydı ve başı boş olsalardı, bizim burada onlara karşı koyacak bir silâhımız da olmadığına göre, bizi her zaman gelip parçalayabilirlerdi. Fakat her şeyin olduğu gibi, bu hayvanatın dizginleri Allah’ın elindedir. Kendi başlarına hiç bir şey yapamazlar” şeklinde bir ders yapmıştı. | |
| | | MSG Moderatör
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 26/01/09
| Konu: Geri: MOLLA ABDULHAMİD AĞABEY ÜSTADI ANLATIYOR 2009-03-03, 15:22 | |
| 4 Bir gün Üstâd bizlere: “Ben tesbihatımla meşgul olacağım, siz gidin dolaşın” demişti. Biz çıktık, dolaşmaya başladık.. Bir kaya üstüne çıkmış bir kertenkele gördüm. Onu bir taşla öldürdüm. Dönüşümüzde Üstâd: Nerelere gittiğimizi, neler yaptığımızı sordu. Biz de anlattık. Ayrıca ben bir kertenkele öldürdüğümü söyledim. Üstâd buna çok üzüldü.. Ve bana “Sen kendi evini başına yıkmışsın” dedi. Ben de, bizde yedi kertenkele öldürmenin bir hac sevabı kadar sevabı olacağını söylerler dedim. Bu defa Üstâd: “Otur da meseleyi muhakeme edelim. Kim haklı, kim haksız...” Oturduk, Üstâd bana “şimdi ben sorayım, sen de cevab ver.” dedi ve: 0 hayvan sana saldırdı mı? Hayır... Elinden bir şeyini aldı mı? Hayır... Senin mülkünde, tarlanda mı geziyordu? Hayır... 0 hayvanın rızkını sen mi veriyorsun? Hayır... Onu sen mi halk ettin? Hayır... Bu hayvanların ne için yaratıldıklarını, yani yaratılış vazifelerini biliyor musun? Hayır... Bu hayvanı yaratan Halık, onu senin öldürmen için mi yaratmış? Hayır, bilmiyorum. Öyle ise sana kim onu öldür dedi... Evet bu hayvanların yaradılış hikmetleri ta’dad ile bitmez. Sen onu öldürmekle hata etmişsin.“(14)
5 Erek Dağı’nda iken, kış mevsimi yaklaşıyordu. Eski harabe kilise de kışın kalmak zor olacaktı. Belki de mümkün olmıyacaktı. Üstâd bize emretti, toprak içinden mağara gibi bir yer kazmak suretiyle bir barınak yapalım dedi. Yerini de bize gösterdi. Eski harabe kilisenin karşı yamacında bir yerde... Biz kazmaya başladık, toprak altından çok karıncalar çıkıyordu, yuvaları imiş meğer. Üstâd geldi, baktı, gördü: “Bu karıncaları rahatsız etmeye hakkımız yok. Bir evi yapalım derken, diğer bir evi yıkmak olmaz” dedi ve bizi men’ etti. Başka bir yer kazmamızı emretti. Burada da yine karıncalar toprak altından çıktı. Üstâd yine gördü, bırakın dedi. Bir başka yere gidelim... Bu defa üçüncü bir yer kazmaya başladık, yine karıncalar çıkıyordu. Arkadaşım dedi: “şimdi yine Seyda gelir, bizi men’ eder. O buraya geleceği zaman, biz toprağı karıştıralım, geldiğinde karıncalar görünmesin ki, bu işi bitirelim. Yoksa bizi akşama kadar yer yer gezdirir.”
| |
| | | MSG Moderatör
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 26/01/09
| Konu: Geri: MOLLA ABDULHAMİD AĞABEY ÜSTADI ANLATIYOR 2009-03-03, 15:23 | |
|
6 Erek’te kaldığımız günlerde Cuma namazları için beraber şehre inerdik. Yine böyle bir cuma günü şehre gelmiş, Cuma’yı kılmış dönüyorduk. Yolda Zernebad menba’ının alt yamaçlarında yürüyüp giderken, birden ne görelim, kocaman azgın çoban köpekleri dağdan koşarak bize doğru hücuma geçmişler. Ben de güya müdafaa için yerden bir kaç taş topladım. Üstâd: “Ne yapıyorsun?” dedi. Ben de, efendim dağdan bize doğru, dolu dizgin gelen köpekleri görmüyor musun, kendimizi müdafaa etmiyelim mi, dedim.Üstâd gülerek: “Ayıp ayıp!.. At o taşları.” dedi. Ben taşları yere attım ne olacak diye bekledim. Köpekler bize tam yaklaşmışlardı. Üstâd elindeki şemsiyesini köpeklere doğru uzattı ve “Biz hain değiliz!.” dedi. Köpekler olduğu yerde durdular, hücumu ve havlamayı kestiler. Biz de yanlarından geçerek yolumuza devam ettik.”
Hazret i Üstâd bir gün Cuma namazından sonra, Nurşin camiinde oturmuş tesbihatına devam ediyordu. Nurşin Camii bahçesinde, çimenlik üzerinde oturan Van müftüsü ile diğer bazı ulema ve bazı aşiret reisleri, çay semaverini kaynatmış, sohbet ediyorlardı. Müftü Ömer Efendi beni Üstâd’a yolladı. O da gelsin, burada biraz sohbet edelim diye.. Gittim, Üstâd’a söyledim, kalktı geldi. Fakat Üstâd çimenlikte oturmayıp, otsuz ve kuru bir yerde, güneş altında oturdu. Müftü Ömer Efendi Üstâd’a: “Kurban! Buraya geliniz! Neden güneşte, kuru yerde oturdunuz?” dedi. Üstâd: “şu otlar ve çimenlik Allah’a tesbihat yapıyorlar. Siz semaveri onların içinde kaynatmakla onları yakıyor, üstünde oturmakla da eziyor ve tesbihatlarına mani oluyorsunuz!” dedi.
| |
| | | muallim Moderatör
Mesaj Sayısı : 211 Kayıt tarihi : 25/01/09
| Konu: Geri: MOLLA ABDULHAMİD AĞABEY ÜSTADI ANLATIYOR 2009-03-07, 00:44 | |
| ÜSTADIMIZIN İNCE RUH YAPISINI TEKRAR OLARAK ÖĞRENMİŞ OLDUK CENAB-I ALLAH SİZDEN EBEDEN RAZI OLSUN | |
| | | | MOLLA ABDULHAMİD AĞABEY ÜSTADI ANLATIYOR | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| En son konular | » GAYR-İ MÜNTEŞİRLERİ NASIL EDLDE EDEBİLİRİM. tarafından kadir1987 2014-09-27, 22:04
» Ye’cüc ve Me’cüclere teslim-i silâh edecekler diye kalbe ihtar edildi tarafından Ashab-i kehf 2014-03-24, 16:53
» Öyle bir kanun, ancak şeriattır tarafından Ashab-i kehf 2014-03-24, 16:46
» Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış; yuvalarına dönmeli tarafından Ashab-i kehf 2014-03-24, 16:22
» Üstâd Bedîüzzamân Hazretleri Arabî İşârâtü’l-İ’câz tefsîrinde îmânı şöyle ta’rîf etmiştir: tarafından Ashab-i kehf 2014-03-24, 16:16
» KABİR, ÂLEM-İ ÂHİRETE AÇILMIŞ BİR KAPIDIR. ARKA CİHETİ RAHMETTİR, ÖN CİHETİ İSE AZABDIR. tarafından NİSA 2009-12-28, 13:03
» Bunun Hikmeti Nedir? tarafından cebel-i nur 2009-07-08, 09:45
» Herseyde o var tarafından cebel-i nur 2009-07-08, 09:42
» Bediüzzaman'dan Bİr Hatira tarafından cebel-i nur 2009-07-08, 09:35
» Lİsan-i- Hal KonuŞmadan Daha Önemlİdİr tarafından cebel-i nur 2009-07-07, 22:40
» BİR DAVA ADAMININ NOTLARI I tarafından kudüs 2009-06-09, 14:42
» Evet insan bir çekirdeğe benzer. tarafından muallim 2009-05-27, 14:37
» Roma'daki Papa dahi, kendisine resmen tebrik ve teşekkürname yazmıştır. tarafından muallim 2009-05-27, 14:23
» Taife-i mücahidîn olan Nur Talebeleri tarafından SEYİD 2009-05-26, 14:27
» Herşey lisan-ı mahsusu ile Hâlıkını yâdeder, takdis eder. tarafından SEYİD 2009-05-26, 14:21
» ... Güneş'in vücudu gibi bu kâinata lâzımdır, zarurîdir. tarafından muallim 2009-05-26, 13:47
» BÖYLE PEK AĞIR ŞERAİT ALTINDA İMAN KURTARMAK HİZMETİ, HERŞEYİN FEVKİNDEDİR. tarafından muallim 2009-05-26, 13:17
» bîçare nisa taifesinin gafil kısmını dahi yanlış yollara sevk etmek için bir iki komitenin tesirli bir surette perde altında çalıştığını hissettim. tarafından muallim 2009-05-26, 13:05
» İslâmiyet, nev-i beşer için fıtrî bir dindir tarafından muallim 2009-05-23, 19:07
» Ali İhsan Tola abimizin vefatı tarafından cebel-i nur 2009-05-20, 21:47
|
|