1.Üstadımızın Bediüzzaman hazretleri ile birlikte, bir gün, Eskişehir'deki yıldız otelinde bulunuyorduk.Şeker fabrikasından yanına gelen bir kaç işçi ve usta başına kısaca dedi:
''Siz farz namazlarınızı kılsanız, o zaman, fabrikadaki bütün çalışmalarınızı ibadet hükmüne geçer. Çünki, milletin zaruri ihtiyacını temin eden mübarek bir hizmette bunuyorsunuz.''
2.Yine bir gün, Eğridir yolun altında oturmuş Rehber'i okuyorduk. tren yolunda çalışan birisi geldi. Ve üstad, ona da aynı şekilde: Feraizi ede edip, kebairden çekilmek şartıyle; bütün çalışanların ibadet olduğunu çünki: on saatlik bir yolu bir saatte kestirmeğe vesile olan tren yolunda çalıştığından mü'minlere, insanlara olan bu hizmetin boşa gitmeyeceğini, ebedi hayatında sevincine medar olacağını ifade etmiştir.
3. Yine bir gün vaktile Eskişehir'de tayyarecilerle ve subaylar ve askerlere de aynen şu dersi vermişti: bu tayyareler, bir gün islamiyete büyük hizmet edecekler. Farz namazlarınızı kılsanız, kılamadığınız zaman kaza etseniz asker olğugunuz için her saattiniz, otuz saat ibadet sevabını kazandırır. Yeter ki kalbinde iman nuru bulunsun ve imanın lazımı olan namazı ifa etsiz.
4.Hem Barla, hem ısparta, hem emirdağ'da çobanlara derdi: '' Bu hayvanlara bakmak, büyük bir ibadettir. Hatta, Peygamberlerle de çobanlık yapmışlar. Yanlız, siz farz namazınızı kılınız, ta hizmetiniz ALLAH için olsun.
5.Yine bir gün, Eğridir'de, elektrik santralının inşasında çalışan amele ve ustaya: ''Bu eletriğin umum millete büyük menfaati var. O umumi menfaattan hissedar olabilmeniz için, farzınızı kılınız... O zaman bütün sa'yiniz uhrevi bir ticaret ve ibadet hükmüne geçer.''demiştir
(Tarihçe-i hayat) 466 )