ZÜBEYR AĞABEYİN KARDEŞİ HAYDAR BEYE YAZDIĞI BİR MEKTUBU
Bismihî Sübhanehû, Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullâhi ve Berekâtühû Ebeden Daima
Aziz, Sıddık Kardaşım
1- Üç kitap gönderdim diye mektup yazdıktan sonra ki¬tap¬ları postaya vermeye vakit olmadan âni olarak Emir¬dağ’ına hareket ettik. Oradan yazdığım mektubu almışsın¬dır. Isparta’ya geldim, mektubunu aldım. Sevindim.
2- Isparta Postanesinden 14.08.1958 tarih ve 55 nolu mak¬buzla taahhütlü olarak şu kitapları gönderdim:
Kitap ismi Lira
Mektubat 22.50
Gençlik Rehberi 2.00
Hakikat Nurları 2.00
Küçük Sözler 1.00
İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi 0.80
Toplam 28.30
Aldığını bildir. Alınca hemen kitap defterine cilt kapağı üzerindeki isimleriyle birer birer kaydet. Emaneten oku¬ma¬ya verince de kime verdiğini yaz ki kitaplar unutulup kaybolmasın.
Nurları okumaya müştak kimselere verdiğine çok sevini¬yo¬rum. Öyle hem kendin her gün birer miktar okuman, hem de Nurlara hizmet etmen senin dünyevî iş¬lerde çalıştığın va-kitleri de bir nevi ibadet hükmüne getirir. Fâni ömrün bâkiye tebdil olur. Cenab-ı Hakka hadsiz şü¬kürler olsun.
3- Konya’daki kardaşım senden emaneti alınca buraya ken¬di elleriyle getirdiler. Bin maşaallah çok mennun kaldım.
4- Evet kardaşım, Hazret-i Üstadımıza nasıl ki, Bediüz¬za¬man ismini büyük allâmeler, büyük âlimler ver¬mişler. Şimdi Türkiye’de, İslâm âleminde, hatta dünyada ikinci bir Bedi¬üz¬zaman yoktur. Bediüzzaman olabilen yalnız Hazret-i Üs¬tad¬dır.
Bu isim Hazret-i Üstadda olan derya gibi ilim sayesinde ve¬rilmiş. Bu isim ona mahsustur.
Aynen bunun gibi Nursî soyadı da Hazret-i Üstada mahsustur. Nursî soyadı başka birine isim olarak verilmez. Fakat Üstadımızın ismi olan Said çocuklarımıza, nesillerimize verilir.
Çok Nur talebeleri de erkek evlatlarının ismini “Said”, kızlarının ismini “Nuriye” koyuyorlar. Nüfus cüzdanını Said olarak değiştir. Siz de “Said” diye çağırırsınız.
Aziz kardaşım,
Masum Said inşaallah hem dine, hem sizlere, hem millete hayırlı, hakiki bir dindar evlat olacak. Fakat dini terbiyesine daha beşikten, doğuştan başlamak lâzımdır. O yavrunun ilk konuşmaya başladığı zaman konuştuğu söz “Allah, lâ ilâhe illâllah, Muhammedü’r-resulullah” olmalı, “Rabbim Allah, Peygamberim Hazret-i Muhammed” hakikatlarını konuşmalıdır.
Bunun için sen daha şimdiden bu cümleleri onun yüzüne hergün söyle. O işitir. Onun ruhuna yerleşir.
Babama, anama çok selâm eder, hürmetle ellerinden öperim. Eniştelerim ve Emine, Sıdıka, Ayşe Abamgil ve Zehra’lara selâm ederim. Rabia, Hadiye inşaallah namazla¬rını öğreniyorlardır. Salim’le çok alâka dar ol. Bu ve diğer yeğenlerime Risale-i Nur’u öğret.
Ahmed, Hurşid, Kâzım nasıllar? Ahmed orada mı, Zehra’nın rahatı iyi mi, Ayşe Abamgil nasıllar? Haber yaz.
Cümleye selâm eder Nurlarda muvaffakiyetler dilerim.
…
Geçen mektuplarda da yazdım. Perhiz ediyorum. Herşeyi yiyemiyorum. Yalnız şehriye yiyebiliyorum. Yiyecek birşey göndermeyiniz. Sıhhatim iyidir, elhamdülillah...
Duanıza muhtaç
Zübeyir
Konu: ZÜBEYR AĞABEYİN KARDEŞİ HAYDAR BEYE YAZDIĞI BİR MEKTUBU 
2009-01-27, 18:57