|
| DİN DÜŞMANLARININ GİZLİ PLANI!!!! | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Abdusselam Yeni Üye
Mesaj Sayısı : 9 Kayıt tarihi : 27/01/09
| Konu: DİN DÜŞMANLARININ GİZLİ PLANI!!!! 2009-02-02, 01:16 | |
| Bu gizli din düşmanları ve münafıklar çoktandır anladılar ki, Nur Talebelerinin kefenleri boyunlarındadır. Onları, Risale-i Nur'dan ve üstadlarından ayırmak kabil değildir. Bunun için şeytanî plânlarını, desiselerini değiştirdiler. Bir zayıf damarlarından veya sâfiyetlerinden istifade ederiz fikriyle aldatmak yolunu tuttular. O münafıklar veya o münafıkların adamları veya adamlarına aldanmış olanlar dost suretine girerek, bazan da talebe şekline girerek derler ve dedirtirler ki: "Bu da İslâmiyete hizmettir; bu da onlarla mücadeledir. Şu malûmatı elde edersen, Risale-i Nur'a daha iyi hizmet edersin. Bu da büyük eserdir." gibi bir takım kandırışlarla sırf o Nur Talebesinin Nurlarla olan meşguliyet ve hizmetini yavaş yavaş azaltmakla ve başka şeylere nazarını çevirip, nihayet Risale-i Nur'a çalışmaya vakit bırakmamak gibi tuzaklara düşürmeye çalışıyorlar. Veyahut da maaş, servet, mevki, şöhret gibi şeylerle aldatmaya veya korkutmakla hizmetten vazgeçirmeye gayret ediyorlar. Risale-i Nur, dikkatle okuyan kimseye öyle bir fikrî, ruhî, kalbî intibah ve uyanıklık veriyor ki, bütün böyle aldatmalar, bizi Risale-i Nur'a şiddetle sevk ve teşvik ve o dessas münafıkların maksatlarının tam aksine olarak bir tesir ve bir netice hâsıl ediyor. Fesübhanallah... Hattâ öyle Nur Talebeleri meydana gelmektedir ki, asıl halis niyet ve kudsî gayeden sonra -bir sebep olarak da- münafıkların mezkûr plânlarının inadına, rağmına Dünyayı terk edip kendini Risale-i Nur'a vakfediyor.. ve üstadımızın dediği gibi diyorlar: "Zaman, İslâmiyet fedaisi olmak zamanıdır." (Tarihçe-i Hayat -690-691) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: DİN DÜŞMANLARININ GİZLİ PLANI!!!! 2009-02-02, 13:14 | |
| Bu pasaj külliyatta yanlış youmlanan bir yerdir.Diyorlar "biz sadece risale okuruz,başka okumayız".Kafir ve münafıkların asıl planı budur:Fıkıhsız,hadissiz tahsil gören talebe yetiştirmek.Sanki hadis,fıkıh,tefsir görülse meselege zarar gelecek.Halbuki böyle zarar geliyor.Hem adamı dinliyorsun " biz sadece risale okuruz" ama kendisi dahi dedigine uymuyor.Bir hadis kitabı,fıkıh kitabı görse okur ve okumalıdır da.Yoksa cahil kalacaktır ve cahil kalmaya mahkumdur.
Külliyat iman hakikatleri noktasında kafidir..Vesselam..
| |
| | | MSG Moderatör
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 26/01/09
| Konu: NUR TALEBELERİ BAŞKA ESER OKULAR MI? 2009-02-03, 11:34 | |
| - Deli Molla demiş ki:
- Bu pasaj külliyatta yanlış youmlanan bir yerdir.Diyorlar "biz sadece risale okuruz,başka okumayız".Kafir ve münafıkların asıl planı budur:Fıkıhsız,hadissiz tahsil gören talebe yetiştirmek.Sanki hadis,fıkıh,tefsir görülse meselege zarar gelecek.Halbuki böyle zarar geliyor.Hem adamı dinliyorsun " biz sadece risale okuruz" ama kendisi dahi dedigine uymuyor.Bir hadis kitabı,fıkıh kitabı görse okur ve okumalıdır da.Yoksa cahil kalacaktır ve cahil kalmaya mahkumdur.
Külliyat iman hakikatleri noktasında kafidir..Vesselam..
Kat'î ve çok tecrübelerle anlaşılmış ki, imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkikî yapmanın en kısa ve en kolay yolu Risale-i Nur'dadır. Evet onbeş sene yerine, onbeş haftada Risale-i Nur o yolu kestirir, iman-ı hakikîye îsal eder…K.L 77 p1
…Eski medreselerde beş-on seneye mukabil, inşâallah Nur medreseleri beş-on haftada aynı neticeyi temin edecek ve yirmi senedir ediyor…E.L.I/249 p1 st8
…"Risale-i Nur, bu zamanda kâfidir. On sene medresede okuyanlar, Risale-i Nur'la bir senede aynı istifadeyi ettiklerine şahid, binler ehl-i ilim var. Madem Hacı Kılınç Ali birbuçuk sene bütün Risale-i Nur eczalarına sahib çıkmış, kısmen okumuş; nazarımızda yirmi senelik bir Nur talebesidir. Ben her sabah haslar içinde onun ismiyle bütün manevî kazançlarıma, defter-i a'maline geçmek için hissedar ediyorum. Öyle ise, o da bütün hayatını Risale-i Nur'a vermeye mükelleftir. Demek şimdiye kadar Câmi-ül Ezher'e gitmeğe muvaffak olmaması ehemmiyetli bir hikmet içindir ki, Nurlar ona kâfi imiş... E.L.II/26 p1
Nazif'in mektubuyla beraber bir mütekaid efendinin vesveseye dair bir suali var. Eğer o adamın ciddî olarak Nurlara alâkası varsa, böyle suallere hiç ihtiyacı olmaz. Hikmet-ül İstiaze Lem'asını ve Yirmidokuzuncu Söz'ün melaike ve ruhanîlerin vücudlarına dair kısmını okusun. Onun manasız ve yüz yerde cevabı bulunan vesvesesi ise, zındık maddiyyunların şimdilik dehşetli vaziyetinden fırsat bulup bir aşılamalarıdır ki; o adam, ondan müteessir olmuş, o suali sormuş. Ona selâm ederim. Risale-i Nur onun her müşkilini halledebilir. Hâlisane, teslimkârane ona çalışsın, onu dinlesin.(E.L-I 158 P2)
Uzun zaman Bediüzzaman Hazretlerinin yanında kalıp kendilerine hizmet eden Bayram Yüksel ağabey anlatıyor. Üstadımız bize şu dersi verirdi: "Bakın ben başka kitaplarla meşgul olmuyorum. Sizde Risale-i Nurdan başka kitaplarla meşgul olmayın. Risale-i Nur size kafidir." (Son şahitler s:52
Diyorlar: "Said yanında başka kitapları bulundurmuyor; demek onları beğenmiyor. Ve İmam-ı Gazâlî'yi (r.a.) de tam beğenmiyor ki, eserlerini yanına getirmiyor."
İşte bu acip, manasız sözlerle bir bulantı veriyorlar. Bu nevi hileleri yapan, perde altında ehl-i zındıkadır; fakat, safdil hocaları ve bazı sofuları vasıta yapıyorlar.
Buna karşı deriz ki: Hâşâ, yüz defa hâşâ! Risale-i Nur ve şakirtlerinin bir üstadı olan Hüccetü'l-İslam İmam-ı Gazalî ve beni Hazret-i Ali ile bağlayan yegâne üstadımı beğenmemek değil, belki bütün kuvvetleriyle onların takip ettiği mesleği ehl-i dalâletin hücumundan kurtarmak ve muhafaza etmektir.
Fakat, onların zamanında bu dehşetli zındıka hücumu, erkân-ı imaniyeyi sarsmıyordu. O muhakkik ve allâme ve müçtehid zatların asırlarına göre münazara-i ilmiyede ve diniyede istimal ettikleri silâhlar hem geç elde edilir, hem bu zaman düşmanlarına birden galebe edemediğinden, Risale-i Nur Kur'an-ı Mucizü'l-Beyandan hem çabuk, hem keskin, hem tam düşmanların başını dağıtacak silâhları bulduğu için, o mübarek ve kudsi zatların tezgâhlarına müracaat etmiyor. Çünkü, umum onların mercileri ve menbâları ve üstadları olan Kur'an, Risale-i Nur'a tam mükemmel bir üstad olmuştur.Ve hem vakit dar, hem bizler az olduğumuz için vakit bulamıyoruz ki, o nuranî eserlerden de istifade etsek.
Hem Risale-i Nur şakirtlerinin yüz mislinden ziyade zatlar, o kitaplarla meşguldürler ve o vazifeyi yapıyorlar. Biz de o vazifeyi onlara bırakmışız. Yoksa-hâşâ ve kellâ-o kudsi üstadlarımızın mübarek eserlerini ruh u canımız kadar severiz. Fakat herbirimizin bir kafası, birer eli, birer dili var; karşımızda da binler mütecaviz var; vaktimiz dar. En son silâh, mitralyoz gibi Risale-i Nur bürhanlarını gördüğümüzden, mecburiyetle ona sarılıp iktifa ediyoruz. (Kastamonu Lahikası - 182) Ey kardeşlerim, Mesleğimiz, tecavüz değil tedafüdür. Hem tahrip değil, tamirdir. Hem hâkim değiliz, mahkûmuz. Bize tecavüz eden hadsizdirler. Mesleklerinde, elbette çok mühim ve bizim de malımız hakikatler var. O hakikatlerin intişarına bize ihtiyaçları yoktur. Binler o şeyleri okur, neşreder adamları var. Biz onların yardımlarına koşmamızla, omuzumuzdaki çok ehemmiyetli vazife zedelenir vemuhafazası lazım olan ve birer taifeye mahsus bir kısım esaslar ve âli hakikatler kaybolmasına vesile olur. Risale-i Nur, hakaik-i İslâmiyeye dair ihtiyaçlara kâfi geliyor, başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor. Kat'î ve çok tecrübelerle anlaşılmış ki, imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkikî yapmanın en kısa ve en kolay yolu Risale-i Nur'dadır. Evet onbeş sene yerine, onbeş haftada Risale-i Nur o yolu kestirir, iman-ı hakikîye îsal eder. Bu fakir kardeşiniz yirmi seneden evvel, kesret-i mütalaa ile bazan bir günde bir cild kitabı anlayarak mütalaa ederken; yirmi seneye yakındır ki, Kur'an ve Kur'an'dan gelen Resail-in Nur bana kâfi geliyorlardı. Bir tek kitaba muhtaç olmadım, başka kitabları yanımda bulundurmadım. Risale-i Nur çok mütenevvi hakaika dair olduğu halde, te'lifi zamanında, yirmi seneden beri ben muhtaç olmadım. Elbette siz, yirmi derece daha ziyade muhtaç olmamak lâzım gelir.
Hem madem ben sizlere kanaat ettim ve ediyorum, başkalara bakmıyorum, meşgul olmuyorum. Siz dahi Risale-i Nur'a kanaat etmeniz lâzımdır, belki bu zamanda elzemdir. (Kastamonu Lahikası - 77
…Manevî bir elektrik olan Resail-in Nur dahi gayet yüksek ve derin bir ilim olduğu halde, külfet-i tahsile ve derse çalışmağa ve başka üstadlardan taallüm edilmeğeve müderrisînin ağzından iktibas olmağa muhtaç olmadan herkes derecesine göre o ulûm-u âliyeyi, meşakkat ateşine lüzum kalmadan anlayabilir, kendi kendine istifade eder, muhakkik bir âlim olabilir…(ŞUA 690 pson)
Bu gizli din düşmanları ve münafıklar çoktandır anladılar ki, Nur Talebelerinin kefenleri boyunlarındadır. Onları, Risale-i Nur'dan ve üstadlarından ayırmak kabil değildir. Bunun için şeytanî plânlarını, desiselerini değiştirdiler. Bir zayıf damarlarından veya sâfiyetlerinden istifade ederiz fikriyle aldatmak yolunu tuttular. O münafıklar veya o münafıkların adamları veya adamlarına aldanmış olanlar dost suretine girerek, bazan da talebe şekline girerek derler ve dedirtirler ki: "Bu da İslâmiyete hizmettir; bu da onlarla mücadeledir. Şu malûmatı elde edersen, Risale-i Nur'a daha iyi hizmet edersin. Bu da büyük eserdir." gibi bir takım kandırışlarla sırf o Nur Talebesinin Nurlarla olan meşguliyet ve hizmetini yavaş yavaş azaltmakla ve başka şeylere nazarını çevirip, nihayet Risale-i Nur'a çalışmaya vakit bırakmamak gibi tuzaklara düşürmeye çalışıyorlar…(T.H 690 pson)
Yukarıda nakledilen paragraflar dikkatle mütalaa edilirse,Üstad Hazretlerinin, hassaten Risale-i Nur’un irşad sahasındaki başka eserlerle meşgul olmayı yasakladığı anlaşılmaktadır..Zira imanı muhafaza etmenin çok müşkilleştiği bir zamanda , çokların onu kaybettiği bir devirde,herkese her şeyden evvel lazım olan, imanını taklidden tahkike çevirecek,en kısa bir yola ihtiyacı vardır ki;Risale-i Nurlar bu sahada yazılmış emsalsiz bir eserdir.En kısa,en sağlam yol ile imanı elde etmek varken başka metodlarla elde etme gayreti,en azından zaman kaybıdır. Evet İslam’da,kişiyi Allah’a ulaştıran,marifet kazandıran üç yol vardır.Bunlardan biri ulema-i ilm-i kelamın yolu,diğeri mutasavvıfların yolu,üçüncüsü ise hakikat mesleğidir.Çendan bu üç yol da Kur’an’ dan alınmışlardır.Lakin ilk iki metod, fikr-i beşer başka surete ifrağ ettiği için müşkilleşmiş, zorlaşmış evhamdan masun kalmamışlardır.Bu sebeple en sağlam ve kestirme olan Hakikat mesleğidir ki,Risale-i Nurlar bu sahada irşad yapmaktadır.
Bununla beraber Nur Talebeleri,Risale-i Nur haricinde elbette doğru bir şekilde amel edebilmek adına fıkıh kiataplarına,Hz.Peygamberin siyer-i seniyesine ve daha başka temel eserlere de müracaat etmektedirler.Hem Üstad Hazretleri külliyatta bazı temel eserlere havaleler yapmış,isteyen bakabilir demiştir.Tahkik mesleği gereği Nur’un has şakirdleri de bu eserlere müracaat etmektedirler. Hem Nur dairesi içinde bir çok alim zatlar da mevcuttur ve onlara da bu sahada müracaat edilmektedir.
Hal böyleyken Nur Talebelerini haşa ilme düşman ve cahil göstermek ki, yukarıda zikredilen Şualar 609 da ve başka yerlerde geçen muhakkik bir alim olabilir ifadesine zıt olarak cahil kalır kalmaya mahkum olur diye iddia etmek büyük bir iftiradır.Umum Nur Talebelerinin vebalini almaktır.
| |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: DİN DÜŞMANLARININ GİZLİ PLANI!!!! 2009-02-03, 14:56 | |
| Msg kardeşim;" Risale-i Nur, hakaik-i İslâmiyeye dair ihtiyaçlara kâfi geliyor, başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor" diyorum.Yani İslami hakikatlere dairdir yoksa hadis,fıkıh okumayın demiyor.
Yok diyorsan bunun içine mezkur ilimleri okumamak da girer sakın sakın elinize bir fıkıh,hadis,F.Razi gibi bir muteber müfessirin eline almayın ve hak bildiginiz davaya sahip çıkın.Bunun gibi risalede geçmiyen hadisleri de ağzınıza almayın,onda geçmiyen ayetleri de teberrük niyetiyle dahi okumayın.
Ben diger muteberlerden de üstadddan da alırım elhamdülillah. | |
| | | MSG Moderatör
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 26/01/09
| Konu: Geri: DİN DÜŞMANLARININ GİZLİ PLANI!!!! 2009-02-03, 15:37 | |
| NEŞRETTİĞİMİZ YAZIYA DİKKAT EDEN EHL-İ TAHKİK KARDAŞLARIMIZ ASIL MAKSDI ANLARLAR.
FAZLA SÖZE HACET YOK.SİZ NE DEMEK İSTEĞİMİZİ ANLAMAK YERİNE KENDİ DÜŞÜNCELERİNİZİ TEKRAR ETMİŞSİNİZ. ELHAMDULİLLAH HEM KUR'ANI KERİMİ HEM, İHTİYAÇ HALİNDE FAHRADDİN-İ RAZİYİ,İBN-İ CERİR-İ TABERİYİ DE, CELALYNİ DE,ELMALILIYI DA,ALİ ESSABUNİYİ DE,KÜTÜBÜ SİTTEYİ DE,SÜNENİ DARİMİYİ DE HEM...HEM..OKUYORUZ, İBNİ ABİDİNİ DE,EL MÜLTEKAYI DA,REDDÜL MUHTARIDA OKUYOR VE ARAŞTIRIYORUZ,LAKİN SİZİN GİBİ BAKMIYORUZ HADİSEYE...
| |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: DİN DÜŞMANLARININ GİZLİ PLANI!!!! 2009-02-03, 18:39 | |
| - MSG demiş ki:
- NEŞRETTİĞİMİZ YAZIYA DİKKAT EDEN EHL-İ TAHKİK KARDAŞLARIMIZ ASIL MAKSDI ANLARLAR.
FAZLA SÖZE HACET YOK.SİZ NE DEMEK İSTEĞİMİZİ ANLAMAK YERİNE KENDİ DÜŞÜNCELERİNİZİ TEKRAR ETMİŞSİNİZ. ELHAMDULİLLAH HEM KUR'ANI KERİMİ HEM, İHTİYAÇ HALİNDE FAHRADDİN-İ RAZİYİ,İBN-İ CERİR-İ TABERİYİ DE, CELALYNİ DE,ELMALILIYI DA,ALİ ESSABUNİYİ DE,KÜTÜBÜ SİTTEYİ DE,SÜNENİ DARİMİYİ DE HEM...HEM..OKUYORUZ, İBNİ ABİDİNİ DE,EL MÜLTEKAYI DA,REDDÜL MUHTARIDA OKUYOR VE ARAŞTIRIYORUZ,LAKİN SİZİN GİBİ BAKMIYORUZ HADİSEYE...
Mübarek abicigim,kardeşim;maşaAllah,barekAllah okuyorsunuz,okumaya da inşaAllah devam edersiniz.
Fakat bir kısım zevat vardır ve çoğunluktadırlar,derler ki:biz sadece ve sadece risale okuruz,ondan gayrısına bakmayız vs.
Benim buğzum bunlaradır.Yoksa sizin gibi kardeşlerime,abilerime degildir.Hata ettim ise hakkınızı lütfen helal ediniz.Selametle.. | |
| | | | DİN DÜŞMANLARININ GİZLİ PLANI!!!! | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| En son konular | » GAYR-İ MÜNTEŞİRLERİ NASIL EDLDE EDEBİLİRİM. tarafından kadir1987 2014-09-27, 22:04
» Ye’cüc ve Me’cüclere teslim-i silâh edecekler diye kalbe ihtar edildi tarafından Ashab-i kehf 2014-03-24, 16:53
» Öyle bir kanun, ancak şeriattır tarafından Ashab-i kehf 2014-03-24, 16:46
» Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış; yuvalarına dönmeli tarafından Ashab-i kehf 2014-03-24, 16:22
» Üstâd Bedîüzzamân Hazretleri Arabî İşârâtü’l-İ’câz tefsîrinde îmânı şöyle ta’rîf etmiştir: tarafından Ashab-i kehf 2014-03-24, 16:16
» KABİR, ÂLEM-İ ÂHİRETE AÇILMIŞ BİR KAPIDIR. ARKA CİHETİ RAHMETTİR, ÖN CİHETİ İSE AZABDIR. tarafından NİSA 2009-12-28, 13:03
» Bunun Hikmeti Nedir? tarafından cebel-i nur 2009-07-08, 09:45
» Herseyde o var tarafından cebel-i nur 2009-07-08, 09:42
» Bediüzzaman'dan Bİr Hatira tarafından cebel-i nur 2009-07-08, 09:35
» Lİsan-i- Hal KonuŞmadan Daha Önemlİdİr tarafından cebel-i nur 2009-07-07, 22:40
» BİR DAVA ADAMININ NOTLARI I tarafından kudüs 2009-06-09, 14:42
» Evet insan bir çekirdeğe benzer. tarafından muallim 2009-05-27, 14:37
» Roma'daki Papa dahi, kendisine resmen tebrik ve teşekkürname yazmıştır. tarafından muallim 2009-05-27, 14:23
» Taife-i mücahidîn olan Nur Talebeleri tarafından SEYİD 2009-05-26, 14:27
» Herşey lisan-ı mahsusu ile Hâlıkını yâdeder, takdis eder. tarafından SEYİD 2009-05-26, 14:21
» ... Güneş'in vücudu gibi bu kâinata lâzımdır, zarurîdir. tarafından muallim 2009-05-26, 13:47
» BÖYLE PEK AĞIR ŞERAİT ALTINDA İMAN KURTARMAK HİZMETİ, HERŞEYİN FEVKİNDEDİR. tarafından muallim 2009-05-26, 13:17
» bîçare nisa taifesinin gafil kısmını dahi yanlış yollara sevk etmek için bir iki komitenin tesirli bir surette perde altında çalıştığını hissettim. tarafından muallim 2009-05-26, 13:05
» İslâmiyet, nev-i beşer için fıtrî bir dindir tarafından muallim 2009-05-23, 19:07
» Ali İhsan Tola abimizin vefatı tarafından cebel-i nur 2009-05-20, 21:47
|
|