Nura Sadakat Forumu
Risale-i Nur Meslek ve Meşrebini Muhafaza Adına, Risale-i Nur Eksenli Paylaşım Forumu
Nura Sadakat Forumu
Risale-i Nur Meslek ve Meşrebini Muhafaza Adına, Risale-i Nur Eksenli Paylaşım Forumu
Nura Sadakat Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Nura Sadakat Forumu

Risale-i Nur Meslek ve Meşrebini Muhafaza Adına, Risale-i Nur Eksenli Paylaşım Forumu
 
PortalAnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL"

Aşağa gitmek 
+2
TESANÜD
MSG
6 posters
YazarMesaj
MSG
Moderatör
Moderatör
MSG


Mesaj Sayısı : 167
Kayıt tarihi : 26/01/09

NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL" Empty
MesajKonu: NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL"   NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL" Icon_minitime2009-03-11, 14:53

HULUSİ YAHYAGİL

1895 Elazığ Harput'ta doğmuştur.Birinci Dünya Savaşında,
Kafkas ve Çanakkale savaşlarında bulunmuştur.1950 yılında Albay rütbesi emekliye ayrıldı.Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin ilk talebelerindendir.25 Temmuz 1986 da Elazığ da Hakkın rahmetine kavuşmuştur.

Üstad hazretleri, Barla Mektupları isimli eserde Merhum Hulusi YAHYAGİL 'e hitaben''Hulusi Bey'e Hitabdır'' başlığı altında yazılan mektupda şunları söylüyor....


'' Ben Sözler'i yazarken, ihtiyarsız olarak ekser temsilat,şuunatı askeriye nevinden zuhur ediyordu.Ben hayret ediyordum.Neden böyle yazıyorum,sebebini bilmiyordum.Sonra hatırıma geldi ki : belki istikbâlde şu Sözler'i hakkıyla anlayacak,kabul edip hırz-ı cân edecek,en mühim talebeler askeriyeden yetişecek.Onun için böyle yazmaya mecbur oluyorum,düşünüp o kahraman askerleri bekliyordum.İşte mağrur olma,şükret;sen o askerlerden bahtiyar birisin ki,evvel yetiştin''

Hulusi Bey Üstadının derslerinde bulunduğu sırada, Üstad kendisine şöyle hitap ediyordu:''Ben Türk Ordusunun aleyhinde bulunmam!Çünki bu Türk Ordusu Birinci Cihan Harbinde,Allah ve vatan yolunda bir milyon şehid vermiştir.!''

Yine Üstad hazretleri Barla Lahikası sayfa 164 de bizzat Hulusi YAHYAGİL için, ''Nurun eskiden beri hiç sarsılmayan muhlis bir kahramanı elbette dünyanın geçici,kıymetsiz,fani vaziyetleri karşısında telaş etmez,mağlup olmaz inşaallah'' buyurmaktadır.

HULUSİ YAHYAGİL AĞABEYDEN HATIRALAR


Tunceli kâbusu

...Tunceli harekâtı 1937’de yapıldı. Vaziyet çok ehemmiyetli, fakat izhârı zor. Bilfiil muhaberemiz (Üstad'la haberleşmemiz) de, o sırada dikkat çekiyor. Mektup kesilmiş vaziyette. Tunceli harekâtına gideceğiz. Türkçesi "imha" üzerine gidiliyor.

Eee, benim de bu iş aklıma yatmıyor. Fakat, bu hissimi açığa çıkarmama da imkân yok. Hiç kimseye emniyet edip de söyleyemiyorum.

Babam sağ rahmetlik. İşte başka büyükler de orada, onlarla da görüştük. Neyse, hayvana (ata) bindim.

Baktım evde bizim hizmeti yapan koşuyor. Elinde bir zarf. Derhal açtım. Kastamonu Lâhikasında geçer. Fakat, şu vaziyeti söyledikten sonra okursanız, o zaman hakikat daha iyi anlaşılır. Abdülmecid Efendi, zarfı değiştirerek mektubu aynen göndermiş.

İşte, selâmdan sonra şöyle diyor Üstad: “Hulûsi’nin bir hüznü, bir gailesi var olduğunu hissediyorum. Merak etmesin, Risâle-i Nur şakirtlerine inayet ve rahmet-i İlâhiye nezaret eder. Dünyaya ait meşakkatler madem sevap verir geçerler, o musibetlere karşı sabır içinde şükürle, metanetle mukabele edilmek gerektir. Sen ve Hulûsi bütün duâlarımda ve kazançlarımda berabersiniz.”

Şimdi bunu okudum... Yani, bana dünyayı verselerdi, o kadar bir sevinç duymazdım. Bana öyle bir emniyet hâsıl oldu ki... Öptüm, başıma koydum, sonra koynuma yerleştirdim. Elhamdülillah.

Yine de kimseye bir şey söylemedim. Verilen vazife gayet çetin ve mutlaka ağır, kanlı bir vaziyete girmesi muhtemel. Cenâb-ı Hak, öyle sıyânet (hıfz, muhafaza) etti—elhamdülillah—öyle sıyânet etti ki, kirlenmeden o badireden kurtardı, tertemiz. Çetin vazife içinde, eli bulaştırmak ihtimali var, sonra da mesul mevkide. Neyse, bu da böyle...

Çay içerken, hep onu hatırlarım

Bir defa yanına gittiğim vakit, o gün-Sıddık Süleyman dahil—yanındakiler bir tarafa gitmişler. Hiç kimse yok. Kalktı, kendi eliyle çay yaptı. Böyle bir bardağa kendisine, saplı büyükçe bir bardağa da bana çay koydu. Daha fazlasını verir. Yine fiyatı var. Çayı içerken unutmuşum. Dibinde biraz artmış. “Kardaşım, sen sünnet bilmez!” dedi. Şimdi imkânı mı var, bir çay içeyim de, Üstad’la beraber içtiğimiz çay hatırıma gelmesin. Ve sonunda hâtıra canlanmasın “Sen sünnet bilmez!"

Nereye gitsem diyorlar, “Üstad’la olan maceranızı anlatın.” Üstad ile olan mâceram ne olacak ki, diyorum.

Mâcerası şudur: Elimizdeki kıymetli eserlerin ne gibi şartlar altında yazıldığını düşünün. Bunlar düşmanlar tarafından bile takdir ediliyor. Ama malumdur ki, kıymetli eserler, bilhassa münekkitlerin eline geçecek, onların diline düşecek kıymetli eserlerin kusuru olmamak gerektir. Mesail-i imaniyeden bahsediliyor. Bu eserlere karşı kusur aramak için kulaklarını dikenler çıktı. Halbuki böyle bir şey yok (yani eserlerde kusur bulamadılar). İftira ettiler, Mustafa Sabri’yi mezardan çıkarıp konuşturdular. İftiranın bu derecesine vardılar. Ancak iftira ile tenkit edebildiler. Eğer bu eserlerin içinde hakikatte bir kusur olsaydı, bu müfterilerin gözünden kaçmayacak idi.

Yaa, onun için asıl hârika olan bu eserlerdir. Bir zat, o da kendi tâbirince, "yarım ümmi, yardımcısız, tazyikat (baskı) altında" ve daima kendisine şüpheli olarak bakılan bir zat tarafından yazılan bu eserler en büyük hârikadır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
TESANÜD
Moderatör
Moderatör
TESANÜD


Mesaj Sayısı : 133
Kayıt tarihi : 26/01/09

NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL" Empty
MesajKonu: Geri: NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL"   NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL" Icon_minitime2009-03-11, 16:28

"Ey sevgili Üstadımız Efendimiz Hazretleri!


Biz sizin ve Risale-i Nur'un kıymetinin bir zerresini bile medh ü sena etmeğe muktedir değiliz. Risale-i Nur'un ve sizin medhiyenizi, kudretli talebeleriniz coşkun lisanlarıyla, hararetli aşklarıyla terennüm ediyorlar. Biz ise, onların ayaklarının izlerinde sürüklenerek tâ huzurunuza kadar çıkabilmek için, böyle bozuk lisanımızla bunları size yazdık"
Mübarek ,ihlaslı ağebeylerimize tam ciddiyet ile kardeş olmayı RABB-ÜL ÂLEMÎN nasib eylesin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
muallim
Moderatör
Moderatör
muallim


Mesaj Sayısı : 211
Kayıt tarihi : 25/01/09

NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL" Empty
MesajKonu: Geri: NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL"   NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL" Icon_minitime2009-03-12, 17:42

Üstadım bana ve dinleyen her zevi-l ukûle, tarîkat zamanı değil, imanı kurtarmak zamanıdır, beş vakit namazını hakkıyla eda et, namazın nihayetindeki tesbihleri yap, ittiba'-ı sünnet et, yedi kebairi işleme dersini vermiştir. Ben gerek bu derse, gerek Risalet-ün Nur ile verilen derslere, Kur'an'dan istinbat buyurarak gösterdiği hakikatlere karşı Allah'ın tevfikiyle can ü dilden belî dedim, tasdik ettim ve bana böylece hakikat dersini veren bu zâta da ömrümde ilk defa olarak Üstad dedim. Hata etmedim, isabet ettim.
Hulusi
B.L 29 p4
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
müdakkik
Müdakkik Üye
Müdakkik Üye
müdakkik


Mesaj Sayısı : 31
Kayıt tarihi : 26/01/09

NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL" Empty
MesajKonu: Geri: NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL"   NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL" Icon_minitime2009-03-15, 12:35

TA 1926 DA KIYAMETE KADAR GELECEK OLAN TALEBELERİNİN İSMİ KENDSİNE MANEN BİLDİRİLEN BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ,İLK SIRADA YER ALAN VE İHLAS VASFIYLA ÖNE ÇIKACAK OLAN BU MUHTEREM AĞEBEYİMİZİN GELİŞİYLE DÜNYA KADAR YÜK OMUZLARIMDAN KALKTI DEMİŞTİR.MAŞAALLAH NUR'UN BÖYLE KAHRAMAN TALEBELERİ ÇIKMIŞ, RABBİM BU ZAMANDA DAHİ EMSALLERİNİ ZİYADE EYLESİN...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
SEYİD
Çalışkan Üye
Çalışkan Üye
SEYİD


Mesaj Sayısı : 86
Yaş : 52
Kayıt tarihi : 24/01/09

NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL" Empty
MesajKonu: Geri: NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL"   NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL" Icon_minitime2009-03-21, 15:31

NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL" 9071hHULUSİ YAHYAGİL(R.H.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
davudi
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
davudi


Mesaj Sayısı : 28
Yaş : 54
Kayıt tarihi : 25/01/09

NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL" Empty
MesajKonu: Geri: NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL"   NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL" Icon_minitime2009-03-21, 17:02

Amin Amin Amin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
NUR'UN BİRİNCİ TALEBESİ "HULUSİ YAHYAGİL"
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İNCİL'DE "AHMED", TEVRAT'TA "AHYED" KUR'ANDA "MUHAMMED" İSMİYLE MÜSEMMA, İKİ CİHANIN GÜNEŞİ...
» ÜSTADIN MANEVİ EVLADIM DEDİĞİ FENAFİNNUR "MUSTAFA SUNGUR"
» "Ya Rabb! İsmim Mes'ud, kendim bîsud, çok çalıştım olamadım mes'ud"
» "Risale-i Nur", Türkçe'de, lisan üzerinde de imam olacağına
» "LÂ İLAHE İLLALLAH" KELÂMI, ESMA-İ HÜSNANIN ADEDİNCE KELÂMLARI TAZAMMUN EDİYOR

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Nura Sadakat Forumu :: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ :: Bediüzzaman'ın Saff-ı Evvel Nur Talebeleri-
Buraya geçin: