İ’lem Eyyühel-Aziz! İnsanın zihnine ba’zan şöyle bir vesvese gelir, der: “Sen de âdi ve böcek gibi bir hayvansın. Hayvanlardan fazla ne kıymetin var? Hem de semavât ve arzı yed-i kudretine alan Hâlık-ı Zülcelâl’e karşı ne meziyetin ve ne gibi bir hizmetin var ki, seninle meşgul olsun? Bu vesveseye karşı şöyle bir hakîkatı düşünmek lâzım:
1— İnsan gayr-i mütenâhi acz ve fakriyle beraber Cenâb-ı Hakk’a îmaniyle, kudret ve gına ve izzetine mazhar olmuştur. İşte bu mazhariyetten dolayı insan, hayvaniyetten terakki edip halife-i zemîn olmuştur.
2— Cenâb-ı Hak ihâta-i kudret ve azametiyle insanın duâsını işitir, hâcâtını görür. Ve semavât ve arzın tedbiri o insanı da düşünmeye mâni değildir.(M.NURİYE SYF114 P.2)