BU PARÇA ALTUN VE ELMAS İLE YAZILSA LİYAKATI VAR
Evet sâbıkan bahsi geçmiş: Avucunda küçük taşların zikir ve tesbih etmesi; وَمَا رَمَيْتَ اِذْ رَمَيْتَ sırrıyla aynı avucunda, küçücük taş ve toprak, düşmana top ve gülle hükmünde onları
inhizama sevketmesi; وَ انْشَقَّ الْقَمَرُ nassı ile aynı avucunun parmağıyla Kamer'i iki parça
etmesi; ve aynı el, çeşme gibi on parmağından suyun akması ve bir orduya içirmesi; ve aynı
el, hastalara ve yaralılara şifa olması, elbette o mübarek el, ne kadar hârika bir mu'cize-i
kudret-i İlahiye olduğunu gösterir. Güya ahbab içinde o elin avucu küçük bir zikirhane-i
Sübhanîdir ki, küçücük taşlar dahi içine girse, zikir ve tesbih ederler. Ve a'daya karşı küçücük bir
cephane-i Rabbanîdir ki; içine taş ve toprak girse, gülle ve bomba olur. Ve yaralılar ve hastalara
karşı küçücük bir eczahane-i Rahmanîdir ki, hangi derde temas etse derman olur. Ve celal ile
kalktığı vakit, Kamer'i parçalayıp Kab-ı Kavseyn şeklini verir; ve cemal ile döndüğü vakit,
âb-ı kevser akıtan on musluklu bir çeşme-i rahmet hükmüne girer. Acaba böyle bir zâtın
bir tek eli, böyle acib mu'cizata mazhar ve medar olsa; o zâtın Hâlık-ı Kâinat yanında ne kadar
makbul olduğu ve davasında ne kadar sadık bulunduğu ve o el ile biat edenler, ne kadar bahtiyar
olacakları, bedahet derecesinde anlaşılmaz mı?..
(Mektubat - 140)