|
| Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 04:49 | |
| Ebu Ümâme radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah (hacc esnasında) birinci cemrenin yanında iken yanına bir adam gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Hangi cihad efdaldir?" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm adama cevap vermedi. Adam ikinci cemrede görünce tekrar aynı şeyi sordu.
Resûlullah yine sükut buyurdular. Akabe taşlamasını yapınca, bineğine binmek üzere, ayağını üzengiye koyunca:
"Soru sahibi nerdedir?" dedi. Adam da: "İşte benim ey Allah'ın Resûlü!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
"(En efdal cihad) Zalim sultana karşı hakkı söylemektir!" buyurdular."
(Kütüb-i Sitte Şerhi-17.Cilt shf:538)
Üç kimseye hürmet yapılmaz: Fıskı açık işleyen fasık, hevasına uyan kişi, zalim hükümdar.» (Rumuz-ul Ehadîs sh:267)
"Kim bid'at sahibine vakarlı (bir şahısmış gibi) davranırsa, İslâm'ın yıkılmasına yardım etmiş olur" (Feyz'ül-Kadir c. 6, s. 237).
Üç kimseye lanet ederim: Zalim emir, fıskı aşikare olan fasık, sünnetimi yıkan bidatçı.(Ramuz-ul Ehadis sh:267)
"Münafıka, 'efendi' demeyiniz. Eğer onu efendi sayacak olursanız, Azîz ve Celîl olan Rabbinizin kızgınlığını çekmiş olursunuz." (Ebû Dâvûd, Edeb 83. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V, 346)
Bu gibi hadis-i şeriflerin ışığında,risalelerden:çekinmeden,korkmadan, tebliğ edenlerin hakiki alimler olduğunu,bu meslekte takiyyeye,dalkavukluğa,kendini insanlara begendirme vs uğrunda hakkı gizlemenin igrençligini vs izah eden bir kısım nakiller yapalım inşaAllah.. | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 04:49 | |
| Arkadaşlar, Şu meâlde bir hadîs-i şerif var ki: "Hakiki âlimler, zâlim hükümdarlara karşı hak ve hakikati pervâsızca söyleyen âlimlerdir." İşte biz, ancak böyle ve müttakî bir allâmenin söz ve eserlerine itimad edebiliriz. (Tarihçe-i Hayat) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 04:51 | |
| Dokuzuncusu: Müfessirin, Kur’anî ve Şer’î mes’eleleri beyan ederken, şu veya bu tazyik ve işkenceyi nazara almayan, herhangi bir tesir altında kalarak fetva vermeyen ve ölümü istihkar edip, dünyaya meydan okuyacak bir iman kuvvetiyle hakikatı pervasızca söyleyen İslâmî şecaat ve cesarete mâlik olan bir müfessir olması gerektir.(Konferans) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 04:51 | |
| Risale-i Nur, İslâmiyet’in gayet keskin bir elmas kılıncıdır. Bu hakikatlara bir delil ise, Bedîüzzaman’ın zalim hükümdarlara ve kumandanlara, ölümü istihkar ederek, hakikatı pervasızca tebliğ etmesi ve dünyayı saran dinsizlik kuvvetine mukabil, hakaik-i Kur’aniye ve imaniyeyi, kendini feda ederek, istibdadın en koyu devrinde neşretmesi ve bu kudsî hakikata, cansiperane hizmet etmesidir(Konferans). | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 04:53 | |
| Dördüncü Kuvvet: Şefkatle cihazlanmış şehamet-i imaniyedir. Yani tezellül etmemek; haksızlara, zalimlere zillet göstermemek, mazlumları da zelil etmemek. Yani hürriyet-i şer’iyenin esasları olan; müstebidlere dalkavukluk etmemek ve bîçarelere tahakküm ve tekebbür etmemektir.(Bediüzzaman Cevap Veriyor)
Evet sıdk ve doğruluk, İslâmiyetin hayat-ı içtimaiyesinde ukde-i hayatiyesidir. Riyakârlık, fiilî bir nevi yalancılıktır. Dalkavukluk, tasannu, alçakça bir yalancılıktır. Nifak ve münafıklık, muzır bir yalancılıktır. Yalancılık ise, Sâni’-i Zülcelal’in kudretine iftira etmektir.(Bediüzzaman Cevap Veriyor) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 04:55 | |
| Rus’un Başkumandanı kasden önünden üç defa geçtiği halde ayağa kalkmayan ve tenezzül etmeyen ve onun i’dam tehdidine karşı izzet-i İslâmiyeyi muhafaza için ona başını eğmeyen; İstanbul’u istilâ eden İngiliz Başkumandanına ve onun vasıtasıyla fetva verenlere karşı, İslâmiyet şerefi için, i’dam tehdidine beş para ehemmiyet vermeyen ve “Tükürün zalimlerin o hayâsız yüzüne!” cümlesiyle ve matbuat lisanıyla karşılayan; ve Mustafa Kemal’in elli meb’us içinde hiddetine ehemmiyet vermeyip, “Namaz kılmayan haindir” diyen; ve Divan-ı Harb-i Örfî’nin dehşetli suallerine karşı, “Şeriatın tek bir mes’elesine ruhumu feda etmeğe hazırım” deyip, dalkavukluk etmeyen ve yirmisekiz sene, gâvurlara benzememek için inzivayı ihtiyar eden bir İslâm fedaisi ve hakikat-ı Kur’aniyenin fedakâr hizmetkârına maslahatsız, kanunsuz denilse ki; “Sen Yahudi ve Hristiyan papazlarına benzeyeceksin, onlar gibi başına şapka giyeceksin, bütün İslâm ülemasının icmaına muhalefet edeceksin; yoksa ceza vereceğiz” denilse, elbette öyle her şeyini hakikat-ı Kur’aniyeye feda eden bir adam, değil dünyevî hapis veya ceza ve işkence, belki parça parça bıçakla kesilse, cehenneme de atılsa, kat’iyyen yüz ruhu da olsa, bütün tarihçe-i hayatının şehadetiyle, feda edecek.(Emirdağ Lahikası-2) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 04:56 | |
| Aziz kardeşlerim,
Bu cuma gününde mühim bir hizb okurken siz hatıra geldiniz. “Bu musibetten kurtulmak için ne yapacağız?” lisan-ı hâl ile dediniz. Benim kalbime bu geldi: Sıkı bir tesanüdle, el ele, omuz omuza veriniz. Çünki birbirinden ve Risale-i Nur’dan ve benden çekinmek ve inkâr etmek ve bizi ezmek isteyen gizli kuvvete dalkavukluk etmek gibi tedbirleri yapanların zarardan başka hiçbir menfaatleri yoktur. Sizi temin ederim; eğer bilseydim ki benden teberri etmekle kurtulacaksınız, beni tahkir ve ihanet ve gıybet etmeye izin verip helâl ederdim. Fakat, bizi ezmek isteyen gizli kuvvet sizi biliyor, aldanmıyor; za’fınızdan, teberrinizden cesaret alır, daha ziyade ezer.(Şualar) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 04:57 | |
| Hayat-ı içtimaiye-i insaniyenin hususan millet-i İslâmiyenin üss-ül esası: Akrabalar içinde samimane muhabbet ve kabîle ve taifeler içinde alâkadarane irtibat ve İslâmiyet milliyetiyle mü’min kardeşlerine karşı, manevî, muavenetkârane bir uhuvvet ve kendi cinsi ve milletine karşı fedakârane bir alâka ve hayat-ı ebediyesini kurtaran Kur’an hakikatlarına ve naşirlerine sarsılmaz bir rabıta ve iltizam ve bağlılık gibi hayat-ı içtimaiyeyi esasıyla temin eden bu rabıtaları inkâr etmekle ve şimaldeki dehşetli anarşistlik tohumunu saçan ve nesil ve milliyeti mahveden ve herkesin çocuklarını kendine alıp karabet ve milliyeti izale eden ve medeniyet-i beşeriyeyi ve hayat-ı içtimaiyeyi bütün bütün bozmağa yol açan kızıl tehlikeyi kabul etmekle ancak Nur şakirdlerine medar-ı mes’uliyet cem’iyet namını verebilir. Onun için hakikî Nur şakirdleri çekinmeyerek Kur’an hakikatlerine karşı kudsî alâkalarını ve uhrevî kardeşlerine karşı sarsılmaz irtibatlarını izhar ediyorlar. O uhuvvet sebebiyle gelen her bir cezayı memnuniyetle kabul ettiklerinden, mahkeme-i âdilenizde hakikat-ı hali olduğu gibi itiraf ediyorlar. Hile ile, dalkavukluk ile ve yalanlarla kendilerini müdafaaya tenezzül etmiyorlar.(Şualar) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 04:57 | |
| Fakat Cenab-ı Hak beni böyle yılanlarla uğraşmaya mecbur etmiyor. İhvanlarıma da tavsiyem budur ki: Zaruret-i kat’iyye olmadan, bunlarla uğraşmayınız. “Cevab-ül ahmak-is sükût” nev’inden, tenezzül edip onlarla konuşmayınız. Fakat buna dikkat ediniz ki: Canavar bir hayvana karşı kendini zaîf göstermek, onu hücuma teşci’ ettiği gibi; canavar vicdanı taşıyanlara karşı dahi dalkavukluk etmekle za’f göstermek, onları tecavüze sevkeder. Öyle ise dostlar müteyakkız davranmalı, tâ dostların lâkaydlıklarından ve gafletlerinden, zındıka taraftarları istifade etmesinler.(Mektubat) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 04:58 | |
| Sayın Hâkimler! Bir din âlimi ile görüşmek, onun din hakikatlerine ait kitablarını okumak ve yazmak ve dindaşlarının imdadına koşmak üzere dinine ve Kur’anına ve Peygamberine (A.S.M.) hizmet etmek bir mü’minin vazifesi ve hakkı değil midir? Bizi bu hizmet-i diniyeden men’eden bir kanun maddesi var mıdır? Bazı cihetlerin zamanımızdaki küfrî ve gayr-ı ahlâkî cereyanları tenkid etmesi bir suç mu teşkil ediyor? Biz ne siyasetle, ne idare ile aslâ alâkası olmayan yalnız dindar, saf halk kitlesiyiz. Bir insana hüsn-ü zan etmek ve kıymet vermek herkesin şahsî bir kanaatıdır. Biz Bedîüzzaman’ı zamanımızın en yüksek din âlimi biliyoruz. Din hakikatlerini aslâ dalkavukluk yapmadan beyan ve ifade eden bir hakikat adamı biliyoruz. Mücahid adını vermekliğimiz, memleketimizi tehdid eden ahlâksızlık ve imansızlık cereyanlarına karşı Kur’anın sarsılmaz hakikatlarına dayanarak giriştiği müdafaa ve hizmet-i diniyesinden dolayıdır. Din ve vicdan hürriyetinin hükümran olduğu bir memlekette vicdanî kanaatlerimizden mes’ul olamayız. Bundan dolayı da kimseye hesab vermeğe mecbur değiliz.(Ahmed Feyzi-Şualar) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 04:58 | |
| "Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler! Umûr-u diniyede müsamaha veya teşebbühle medenîlere yanaşmayın. Çünki aramızdaki dere pek derindir. Doldurup hatt-ı muvasalayı temin edemezsiniz. Ya siz de onlara iltihak edersiniz veya dalalete düşer boğulursunuz." (Mesnevî-i Nuriye sh:126) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 04:59 | |
| ÜÇÜNCÜ KELİME: Bütün hayatımdaki tahkikatımla ve hayat-ı içtimaiyenin çalkamasıyla hülâsa ve zübdesi bana kat’î bildirmiş ki: Sıdk, İslâmiyetin üss-ül esasıdır ve ulvî seciyelerinin rabıtasıdır ve hissiyat-ı ulviyesinin mizacıdır. Öyle ise, hayat-ı içtimaiyemizin esası olan sıdkı, doğruluğu içimizde ihya edip onunla manevî hastalıklarımızı tedavi etmeliyiz.
Evet sıdk ve doğruluk, İslâmiyetin hayat-ı içtimaiyesinde ukde-i hayatiyesidir. Riyakârlık, fiilî bir nevi yalancılıktır. Dalkavukluk, tasannu, alçakça bir yalancılıktır. Nifak ve münafıklık, muzır bir yalancılıktır. Yalancılık ise, Sâni’-i Zülcelal’in kudretine iftira etmektir.(Tarihçe-i Hayat) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 04:59 | |
| Bedîüzzaman Said Nursî’nin senelerden beri hapisten hapse, zindandan zindana atılması ve menfadan menfaya sürülmesi ve kendisine daima tazyikler ve şiddetli zulüm ve dehşetli işkenceler yapılması ve onyedi defa zehir verilmesi, bir günde bir aylık azablar çektirilmesi, kendisinin ve Risale-i Nur Külliyatının hakkaniyet ve sıdkına birer canlı mühür ve birer parlak delildir. Meselâ: Hindistan’da sormuşlar: “Bedîüzzaman nasıl bir kimsedir?” Cevaben denilmiş ki: “Hasta, garib, fakir, mazlum, hediye ve sadakaları kabul etmeyen ve hâlen de çekmekte olduğu o kadar zulümlere rağmen altmış senedir davasından vazgeçmeyen bir ihtiyardır.” Onlar da: “Öyleyse o hakikat söylüyor ve küfr-ü mutlaka, dinsizlere, zındıklara boyun eğmiyor, riyakârlık etmiyor, dalkavukluk yapmıyor ve Kur’an ve İslâmiyete tesirli ve küllî bir hizmet yapıyor ki, onlar da ona zulüm etmişler.” Demişler.(Tarihçe-i Hayat) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 05:00 | |
| Aç canavara karşı tahabbüb; merhametini değil, iştihasını açar. Hem de diş ve tırnağının kirasını da ister.(Mektubat) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 05:00 | |
| Madem hakikat budur. Hem madem bir zalim ve vicdansız bir adam, birisini yere atıp ayağıyla onun başını kat’î ezecek bir surette davransa, o yerdeki adam eğer o vahşi zalimin ayağını öpse; o zillet vasıtasıyla kalbi başından evvel ezilir, ruhu cesedinden evvel ölür. Hem başı gider, hem izzet ve haysiyeti mahvolur. Hem o canavar vicdansız zalime karşı za’f göstermekle, kendisini ezdirmeye teşci’ eder. Eğer ayağı altındaki mazlum adam, o zalimin yüzüne tükürse; kalbini ve ruhunu kurtarır, cesedi bir şehid-i mazlum olur. Evet tükürün zalimlerin hayâsız yüzlerine!..(Mektubat) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 05:01 | |
| Ey efendiler! Bilirim ki, hak noktasında mağlub olduğunuz zaman, kuvvete müracaat edersiniz. Kuvvet hakta olduğu, hak kuvvette olmadığı sırnyla; dünyayı başıma ateş yapsanız, hakikat-ı Kur'aniyeye feda olan bu baş size eğilmeyecektir.(Mektubat) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 05:01 | |
| «O zalim, dünyaca büyük makamlarda bulunan bedbahtlar dediler: "Sen yirmi senedir birtek defa takkemizi başına koymadın, eski ve yeni mahkemelerin huzurunda başını açmadın, eski kıyafetin ile bulundun. Halbuki onyedi milyon bu kıyafete girdi." Ben de dedim: Onyedi milyon değil, belki yedi milyon da değil, belki rızasıyla ve kalben kabulüyle ancak yedi bin Avrupaperest sarhoşların kıyafetlerine ruhsat-ı şer'iye ve cebr-i kanunî cihetiyle girmektense; azimet-i şer'iye ve takva cihetiyle, yedi milyar zâtların kıyafetlerine girmeyi tercih ederim.» (Şualar) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 05:01 | |
| “Madem hakikat budur, biz de bütün kuvvetimizle deriz: Ey dinini dünyaya satan ve küfr-ü mutlaka düşen bedbahtlar! Elinizden ne gelirse yapınız. Dünyanız başınızı yesin ve yiyecek! Yüzer milyon kahraman başlar feda oldukları bir kudsî hakikata, başımız dahi feda olsun! Her ceza ve idamınıza hazırız!” (Şualar) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 05:02 | |
| “Kardeşlerim! Madem bir kısmın mahiyetleri bu tarzdır; onlara, o kısma teslim olmak, bir nevi intihardır; İslâmiyetten pişman olmaktır, belki dinden insilah etmektir.” (Şualar) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 05:02 | |
| “Evet hakikî Türklere pek hakikî dostane ve uhuvvetkârane münasebetdar olduğum halde, böyle sizin gibi firenk-meşreblerin Türkçülüğü ile hiçbir cihette münasebetim yoktur.” (Mektubat) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 05:05 | |
| "Herbir hükümette muhalifler var. Asayişe ilişmemek şartıyla, kanunen onlara ilişilmez. Ben ve benim gibi dünyadan küsmüş ve yalnız kabrine çalışanlar; elbette bin üçyüzelli senedej ecdadımızın mesleğinde ve Kur'anımızm daire-i terbiyesinde ve her zamanda üçyüzelli milyon mü'minlerin takdis ettiği düsturlarının müsaade ettiği tarzda hayat-ı bakiyesine çalışmayı terkedip; gizli düşmanlarımızın icbarıyla ve desiseleriyle fâni ve kısacık hayat-ı dünyeviyesi için, sefihane bir medeniyetin ahlâksızcasına belki bir nevi bolşevizmde olduğu gibi vahşiyane kanunlara, düsturlara tarafdar olup onları meslek kabul etmekliğimiz hiç mümkün müdür? Ve dünyada hiçbir kanun ve zerre mikdar insafı bulunan hiç bir insan bunları onlara kabul ettirmeğe cebretmez. Yalnız o muhaliflere deriz: Bize ilişmeyiniz, biz de ilişmemişiz.
«Şekva olmasın, Üstadımın en mühim bir düsturu olan iktisada ve kanaata riayet etmediğimden fakr-ı hale maruzum. Hodbin, mağrur insanlarla ihtilata mecbur olduğumdan -Cenab-ı Hak afvetsin- mürüvvetkârane bir surette riyaya ve tabasbusa da mecbur oluyordum. Üstadım çok defa beni ikaz ve ihtar ve tekdir ediyordu. Maatteessüf kendimi kurtaramıyordum. Halbuki Kur'an-ı Hakîm'in ruh-u hizmetine zıd olan bu vaziyetimden şeytan-ı cinnî ve insî istifade etmekle beraber hizmetimize de bir soğukluk, bir fütur veriyordu.
îşte ben bu kusuruma karşı şiddetli, fakat inşâallah şefkatli bir tokat yedim. Şübhemiz kalmadı ki; bu tokat, o kusura binaen gelmiş. O tokat da şudur: Sekiz senedir ben, Üstadımın hem muhatabı, hem müsevvidi, hem mübeyyizi olduğum halde, sekiz ay kadar nurlardan istifade edemedim. Bu hale hayret ettik. Ben de ve Üstadım da "Bu neden böyle oluyor?" diye esbab arıyorduk. Şimdi kat'î kanaatimiz geldi ki: O hakaik-i Kur'aniye nurdur, ziyadır. Tasannu, temellük, tezellül zulmetleriyle birleşemiyor. Onun için bu nurların hakikatlarınm meali, benden uzaklaşıyor tarzında bulunarak, bana yabanî görünüyor, yabanî kalıyordu. Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum ki: Bundan sonra Cenab-ı Hak bana o hizmete lâyık ihlas ihsan etsin, ehl-i dünyaya tasannu' ve riyadan kurtarsın. Başta Üstadım olarak, kardeşlerimden dua rica ediyorum.» (Lem'alar sh:44) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 05:05 | |
| "İşte bu hakikata binaendir ki; Ayasofya'yı puthane ve Meşihat'ı kızların lisesi yapan bir kumandanın keyfî kanun namındaki emirlerine fikren ve ilmen tarafdar değiliz ve şahsımız itibariyle amel etmiyoruz."(Şualar) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 05:05 | |
| "Üçüncü vehimli sual: Ehl-i dünya diyorlar ki: Sen bizi sever misin? Beğeniyor musun? Eğer seversen, neden bize küsüp karışmıyorsun? Eğer beğenmiyorsan bize muarızsın; biz muarızlarımızı ezeriz?
Elcevab: Ben değil sizi, belki dünyanızı sevseydim, dünyadan çekilmezdim. Ne sizi ve ne de dünyanızı beğenmiyorum. Fakat karışmıyorum. Çünki ben başka maksaddayım; başka noktalar benim kalbimi doldurmuş, başka şeyleri düşünmeye kalbimde yer bırakmamış. Sizin vazifeniz ele bakmaktır, kalbe bakmak değil! Çünki idarenizi, asayişinizi istiyorsunuz. El karışmadığı vakit, ne hakkınız var ki, hiç lâyık olmadığınız halde "kalb de bizi sevsin" demeye..." (Mektubat) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 05:05 | |
| “Bana karşı ehl-i dünyanın verdikleri sıkıntı, siyaset için değil; çünki onlar da bilirler ki, siyasete karışmıyorum, siyasetten kaçıyorum. Belki bilerek veya bilmeyerek zendeka hesabına, benim dine merbutiyetinıden beni tazib ediyorlar. Öyle ise onlara müracaat etmek, dinden pişmanlık göstermek ve meslek-i zendekayı okşamak demektir.”(Mektubat ) | |
| | | Deli Molla Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 31/01/09
| Konu: Geri: Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. 2009-01-31, 05:07 | |
| Birincisi: Bu asrın acib bir hassasıdır.
(Haşiye: Yani elması elmas bildiği halde, camı ona tercih eder.)
Bu asırdaki ehl-i İslâm'ın fevkalâde safderunluğu ve dehşetli canileri de âlîcenabane afvetmesi; ve bir tek haseneyi, binler seyyiatı işleyen ve binler manevî ve maddî hukuk-u ibadı mahveden adamdan görse, ona bir nevi tarafdar çıkmasıdır. Bu suretle ekall-i kalil olan ehl-i dalalet ve tuğyan; safdil tarafdar ile ekseriyet teşkil ederek, ekseriyetin hatasına terettüb eden musibet-i âmmenin devamına ve idamesine belki teşdidine kader-i îlahiyeye fetva verirler; biz buna müstehakız derler. Evet elması bildiği (âhiret ve iman gibi) halde, yalnız zaruret-i kafiye suretinde şişeyi (dünya ve mal gibi) ona tercih etmek ruhsat-ı şer'iye var. Yoksa küçük bir ihtiyaçla veya heves ile veya tama' ve hafif bir korku ile tercih edilse; eblehane bir cehalet ve hasarettir, tokada müstehak eder. Hem âlîcenabane afvetmek ise, yalnız kendine karşı cinayetini afvedebilir. Kendi hakkından vazgeçse hakkı var; yoksa başkalarının hukukunu çiğneyen canilere afuvkârane bakmağa hakkı yoktur, zulme şerik olur.» (Kastamonu Lahikası sh:25) | |
| | | | Yoktur Bu Meslekte Takiyye,Dalkavukluk,Tasannu Vs.. | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| En son konular | » GAYR-İ MÜNTEŞİRLERİ NASIL EDLDE EDEBİLİRİM. tarafından kadir1987 2014-09-27, 22:04
» Ye’cüc ve Me’cüclere teslim-i silâh edecekler diye kalbe ihtar edildi tarafından Ashab-i kehf 2014-03-24, 16:53
» Öyle bir kanun, ancak şeriattır tarafından Ashab-i kehf 2014-03-24, 16:46
» Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış; yuvalarına dönmeli tarafından Ashab-i kehf 2014-03-24, 16:22
» Üstâd Bedîüzzamân Hazretleri Arabî İşârâtü’l-İ’câz tefsîrinde îmânı şöyle ta’rîf etmiştir: tarafından Ashab-i kehf 2014-03-24, 16:16
» KABİR, ÂLEM-İ ÂHİRETE AÇILMIŞ BİR KAPIDIR. ARKA CİHETİ RAHMETTİR, ÖN CİHETİ İSE AZABDIR. tarafından NİSA 2009-12-28, 13:03
» Bunun Hikmeti Nedir? tarafından cebel-i nur 2009-07-08, 09:45
» Herseyde o var tarafından cebel-i nur 2009-07-08, 09:42
» Bediüzzaman'dan Bİr Hatira tarafından cebel-i nur 2009-07-08, 09:35
» Lİsan-i- Hal KonuŞmadan Daha Önemlİdİr tarafından cebel-i nur 2009-07-07, 22:40
» BİR DAVA ADAMININ NOTLARI I tarafından kudüs 2009-06-09, 14:42
» Evet insan bir çekirdeğe benzer. tarafından muallim 2009-05-27, 14:37
» Roma'daki Papa dahi, kendisine resmen tebrik ve teşekkürname yazmıştır. tarafından muallim 2009-05-27, 14:23
» Taife-i mücahidîn olan Nur Talebeleri tarafından SEYİD 2009-05-26, 14:27
» Herşey lisan-ı mahsusu ile Hâlıkını yâdeder, takdis eder. tarafından SEYİD 2009-05-26, 14:21
» ... Güneş'in vücudu gibi bu kâinata lâzımdır, zarurîdir. tarafından muallim 2009-05-26, 13:47
» BÖYLE PEK AĞIR ŞERAİT ALTINDA İMAN KURTARMAK HİZMETİ, HERŞEYİN FEVKİNDEDİR. tarafından muallim 2009-05-26, 13:17
» bîçare nisa taifesinin gafil kısmını dahi yanlış yollara sevk etmek için bir iki komitenin tesirli bir surette perde altında çalıştığını hissettim. tarafından muallim 2009-05-26, 13:05
» İslâmiyet, nev-i beşer için fıtrî bir dindir tarafından muallim 2009-05-23, 19:07
» Ali İhsan Tola abimizin vefatı tarafından cebel-i nur 2009-05-20, 21:47
|
|